GELENEKSEL AMELİYAT ÇEŞİTLİ KOMPLİKASYONLARA SEBEBİYET VEREBİLİR

Klasik bypass operasyonlarında hasta kalp akciğer makinesine bağlanarak kalbi durdurulur. Bu yöntem her ne kadar cerrahlara büyük bir avantaj sağlasa da doğal olmayan bir yöntem olduğu için operasyon sonrasında çeşitli komplikasyonlara sebebiyet verebilir.

Ayrıca ameliyat için göğüs kafesi kemiğinin kesilmesi iyileşme sürecini hem uzatır hem de konforsuz bir iyileşme sürecine neden olur. Son yıllarda gelişen teknoloji sayesinde uygulanmaya başlanan minimal invaziv yöntem ile hastanın göğüs kemiği kesilmeden bypass işlemi gerçekleştirilebilir.

MİNİMAL İNVAZİV YÖNTEMİN GETİRDİĞİ AVANTAJLAR

Minimal invaziv yöntem ile gerçekleştirilen bypass ameliyatları hastanın sol meme altından açılan 7cm’lik kesiden yapılır. Bu kesiden kaburgalar arasından girilerek hem meme atardamarı hazırlanır, hem de kalbe ulaşım sağlanarak bypass yapılır.

Göğüs kafesi kemiği kesilmediği için kemik enfeksiyonu ihtimali de sıfıra indirilir. Minimal invaziv yöntemin bir diğer büyük avantajı ise operasyonun genellikle kalp akciğer makinesine gerek kalmadan ve tamamında atan kalpte yapılabilmesidir.

Klasik yöntemle yapılan ameliyatlarda hastalar yaklaşık bir hafta boyunca hastanede kalmakta ve operasyondan 2-3 ay sonra normal hayatlarına geri dönebilmektedirler. Bunun en büyük sebebi ise kesilen göğüs kemiğinin iyileşme sürecidir.

Minimal invaziv yöntemde ise hastalar sadece 4-5 gün hastanede kalır ve yaklaşık olarak 3 hafta sonra normal hayatlarına dönebilirler. Ayrıca operasyon sonrasında da ameliyat izi de genellikle belirsiz olur.

KİMLER İÇİN UYGUN DEĞİL?

Günümüzde tüm hastalara minimal invaziv yöntemle koroner bypass operasyonu yapılamaz. Bu nedenle tedavi yöntemi her hastanın durumuna göre değerlendirilir.

Aşırı kilolu hastalarda minimal invaziv yöntem yerine klasik operasyon düzenlenir. Ayrıca bu operasyonu geçirecek olan kişilerde herhangi bir akciğer rahatsızlığının bulunmaması son derece önemlidir.

Akciğerde meydana gelen yapışıklıklardan dolayı hastanın kalbine ulaşmak mümkün olmayabilir. Minimal invaziv yöntemde hangi damarların tıkalı olduğu da göz önünde bulundurulur. Tıkanıklık bu yöntem ile ulaşılamayacak bir noktada ise stent uygulaması ile hibrit girişimler tercih edilir.